SON SEÇİMLER ve 2016
Türkiye son iki yıl içinde önemli 4 büyük seçim geçirmiştir. Sevinenler, sevinmeyenler, hatta üzülenler olmuştur. Zafer kazandığını zannedenler olduğu gibi her şeyin sonu olduğunu düşünenler de vardır. Millete kızanları, ülkeyi terk etmeyi düşünenleri bile gördük. Hatalı olduğunu, yanlış veya eksik yaptığını söyleyeni görmek ise pek mümkün değil.
Çok ciddi sosyolojik bir araştırma yapılmalıdır. Eğer gerçekten “ Bu ülkede Türk kimliğimizle ve bütün kültürel değerlerimizle ilelebet hür ve mutlu yaşamak istiyorsak” nelerin, nasıl yapılması gerektiği ortaya konulmalıdır.
Elbette evvelkiler de önemlidir, ama 30 Mart 2014 Mahalli İdareler Seçimi, 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi ile 7 Haziran 2015 25. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri ve 1 Kasım 2015 26. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri bütünlük içinde değerlendirilmelidir.
Bu seçimlere sadece siyasal olarak değil, başta güvenlik olmak üzere teknik, ekonomik ve sosyo kültürel açıdan da objektif ve bilimsel olarak bakabilmek ve incelemek faydalı sonuçlar verecektir.
Diğer taraftan aşağıdaki sorulara cevap aramanın önemli olduğunu da belirtmeliyim.
- Türk Milleti mümeyyiz olma vasfını kaybediyor mu?
- Uygulanan algılama metotlarıyla milletin kafası mı karıştırılıyor?
- Toplum olarak çok mu cahil kaldık?
- Milletin gelecek beklentisinin doğru ve yeterli olduğu söylenebilir mi?
- Bugünü kurtarmak bize yetiyor mu?
- Çocuklarımızı ve gelecek nesillerimizi düşünmüyor muyuz?
- Yeraltı ve yerüstü kaynaklarımız yok edilirken tepki gösterenler niçin azınlıkta kalıyor?
- Para kazan da nasıl kazanırsan kazan, farketmez. “Kaynağı ve şekli önemli değil” denilirse bunun sonu nereye varır?
- Yolsuzluk ve hırsızlık iddiaları karşısında hukuki süreç niçin işletilemiyor?
- Geçim telaşı ve gelecek endişesi halkın gerçekleri görmesini engelliyor mu?
- On binlerce kelimelik Türkçeyi birkaç yüz kelimeyle konuşarak anlaşmak mümkün olabilir mi?
- Kimliğimizi ve kültürümüzü bunların, önemini kavrayamadan koruyabilir miyiz?
- Okul, kışla ve camiye siyaset sokulmamalı anlayışı niçin sona erdi?
- Çözüm süreci içinde söylenen güzel vaatler boşa çıkmasına rağmen milli vicdanlar niçin harekete geçmedi?
- İstikrar, demokrasi, insan hakları gibi kelimelerin hangi anlamda kullanıldığı anlaşılıyor mu?
- Devlet imkânları ve örtülü ödenek geçmiş dönemlerde de böyle kullanıldı mı?
- Millet sadece lidere bakarak mı oy kullanıyor? Kadroların ve adayların önemi ne kadardır?
- Yazılı ve görsel basın-yayın organları tarafsız olamaz mı?
- Kamuoyu araştırma firmaları parayı verenin düdüğünü mü çalıyor?
- Millet kandırılıyor mu? Yoksa millet hak ettiğini mi seçiyor?
- Yüksek Seçim Kurulunun açıkladığı sonuçlar, sandıklara atılan oyların gerçek sonucu mudur?
- Ülkemizde, çevremizde ve dünyada neler oluyor? Farkında mıyız?
Bu vesileyle 2016 yılının kötü gidişatın sona erdiği, felaketlerin azaldığı, iyiliklerin, huzur ve güvenin arttığı bereketli bir yıl olmasını diliyorum.
Hayrettin NUHOĞLU